Blogumuzun Aroma taşıyıcı kategorisinde çok sık
bahsettiğimiz, ayrıca mağazamızda ürün olarak sattığımız propilen glikol
hakkında detaylı bir araştırma yazısı hazırlamaya karar verdik çünkü gıdalarda
ve ilaçlarda çok sık kullanılan bir üründen bahsediyoruz. Propilen glikol
yalnızca aromalarda taşıyıcı olarak değil, yediğimiz içtiğimiz pek çok üründe
sık kullanılıyor.
Bu yazıda gıdalarda
propilen glikol kullanımına odaklanacağız. Propilen glikolun nerelerde
nasıl kullanıldığı, gıdalarda kullanılan propilen glikolun zararlı olup
olmadığı, yetişkinlerde ve çocuklarda maksimum ne kadar tüketilmesi gerektiği,
fazla kullanılması halinde propilen glikolun yol açacağı sağlık sonuçlarını
özetlemeye çalışacağız. Propilen glikol, evde
likit yapımında da kullanılmaktadır.
Yazı tamamen
özgündür, yabancı kaynaklardan çeviri yapılarak hazırlanmıştır ve yararlanılan
kaynaklar metin içlerinde belirtilmiştir. Yazı içinde çok fazla link vermemek
için aşağıda Kaynakça kısmında link verilmiştir. Ayrıca yazının çevirisinin
yapıldığı metin de yazının sonunda yer almaktadır. Derin araştırma yapmak
isteyenler için yeterli detaya sahiptir.
Biraz uzun
bir yazı olsa da, bu alandaki bilgi eksikliğini kapatmaya katkı yapacağımızı
umut ediyoruz.
Propilen Glikol Nedir?
Kimyasal
ara-mal (chemical intermediate) sınıfında yer alan, şeffaf sıvı görünümünde,
yoğunluğu suya yakın (1030 kg/m3 [20 derece]). erime/donma
noktası -20 derece olan temiz, kokusuz bir
üründür. Suda çözünür. Kaynama noktası 184 derecedir.
Literatürdeki
diğer isimleri şunlardır: 1,2-propanediol; 1,2-ddihidroksipropan;
Metil etil glikol; Trimetil glikol (Kaynak-1)
Propilen glikol,
alkolle aynı kimyasal grupta yer alan sentetik bir gıda katkısıdır. Sudan
biraz daha kıvamlı, renksiz, kokusuz, hafif şurubumsu bir sıvıdır. Neredeyse
hiç tadı yoktur. Ek olarak, bazı maddeleri sudan daha iyi çözebilir ve
aynı zamanda nemi tutmakta da iyidir. Nemi tutma özelliğinden dolayı özellikle
işlenmiş yiyecek ve içeceklerde sık kullanılır (Kaynak-2)
Propilen
glikol, bazen etilen glikol ile karıştırılmaktadır çünkü her ikisi de düşük
erime noktalarından dolayı antifrizde kullanılmaktadır. Ancak, bunlar
aynı maddeler değildir. Etilen glikol, insanlar için oldukça zehirlidir ve gıda
ürünlerinde kullanılmaz.
DİP
NOT!
PROPİLEN
GLİKOL, ANTİFİRİZDE KULLANILIR AMA ANTİFRİZDE ETİLEN GLİKOL DE KULLANILIR.
BUNLAR AYNI MADDELER DEĞİLDİR. ETİLEN GLİKOL ZEHİRLİDİR, GIDADA KULLANILMAZ.
PROPİLEN GLİKOL, ZEHİRLİ DEĞİLDİR, GIDADA KULLANILABİLİR
Propilen Glikol Nerelerde Kullanılır?
Düşük
uçuculuklu, suyla, alkolle ve eterle karışabilir, yüksek saflıkta berrak
renksiz solventtir.
Propilen
glikol, birçok kozmetik ve hijyen ürününde gıda katkı maddesi veya bileşen
olarak yaygın kullanılan bir maddedir. ABD ve Avrupa gıda yetkilileri, gıdalarda
kullanım için "genel olarak güvenli" olduğunu beyan etmişlerdir.
Ancak, aynı
zamanda antifriz içinde kullanılan bir madde olduğu için tartışmalı hale
gelmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi, antifriz içinde kullanılma nedeni,
antifrizde kullanılan diğer alternatif olan etilen glikol ile benzer düşük
erime noktasına sahip olmasıdır. Bu iki madde aynı değildir. Propilen glikolun
kimyasal olarak etilen glikole olan yapı benzerliği, antifrizde kullanılmasını
mümkün kılmaktadır.
- Hem laboratuvar kimyasalıdır
hem de gıda sektöründe nem tutucu olarak kullanılır, ayrıca aromaların
taşıyıcı malzemesidir.
- Özellikle kozmetik uygulamaları
için uygundur. Nötral ve higroskopiktir.
- Suyla bütün oranlarda karışır,
alkoller,esterler ve ketonlarla daha az karışır.
- Propilen glikol, etanolle aşağı
yukarı eşit güçte bir mikrop öldürücüdür. Solüsyonlarda
mikroorganizmaların çoğalmasını durdurur.
- Genellikle % 15-30 aralığındaki
konsantrasyonuyla istenen etki elde edilir.
- Gıda sektöründe emülgatör
olarak kullanılır (yufka, börek gibi unlu mamüllerde)
Propilen Glikol Gıdada Tam olarak Ne işe Yarıyor?
Propilen
glikol, gıdaların işlenmesine yardımcı olmak ve gıdaların doku, lezzet, görünüm
ve raf ömrünü geliştirmek için yaygın olarak kullanılan bir katkı maddesidir.
Propilen glikol gıdalarda tam olarak aşağıdaki şekillerde kullanılabilir (Kaynaklar-3
, 4 , 5)
- Topaklaşmayı önler: Gıda bileşenlerinin birbirine
yapışmasını ve kurutulmuş çorbalar veya rendelenmiş peynir gibi gıdaların
topaklaşmasını önler.
- Antioksidan: Gıdaları oksijen kaynaklı
bozulmalara karşı koruyarak gıdaların raf ömrünü uzatır.
- Taşıyıcı: Renklendiriciler, aromalar
veya antioksidanlar gibi gıdaları işlerken kullanılacak diğer gıda katkı
maddelerini veya besinleri çözer.
- Hamur güçlendirici: Hamuru daha stabil hale
getirmek için hamurdaki nişasta ve glüteni değiştirir.
- Emülgatör: Örneğin salata sosu içindeki
yağ ve sirkenin ayrılmasını engellemek gibi, yiyecek bileşenlerinin
ayrılmasını önler.
- Nem koruyucu: Gıdaların dengeli bir nem
seviyesini muhafaza etmesini sağlar ve böylece gıdaların kurumasını
engeller. Örneğin marshmallow (lokuma benzer şekerleme), beyaz
hindistancevizi parçaları ve kuruyemiş paketlerinde kullanılır.
- Gıda işlenirken yardımcı olur: Örneğin bir sıvıyı daha
berrak bir hale getirmek için, bir gıda maddesinin cazibesini veya
kullanımını arttırmak için kullanılır.
- Stabilizatör ve koyultma
maddesi: Gıda
bileşenlerini bir arada tutmak veya işlem sırasında ve sonrasında gıdaya
daha fazla kıvam / koyuluk vermek için kullanılabilir.
- Tat değiştirici: Bir yiyeceğin görünümünü veya
tadını değiştirebilir.
Propilen
glikol, içecek karışımları, soslar, kurutulmuş çorbalar, kek karışımı, alkolsüz
içecekler, patlamış mısır, gıda boyası, hızlı yiyecekler (fast food), ekmek ve
süt ürünleri gibi birçok ambalajlanmış gıdada yaygın olarak bulunur (Kaynak
6).
Ayrıca
lorazepam gibi enjekte edilebilir ilaçlarda ve kortikosteroidler gibi cilde
uygulanan bazı krem ve merhemlerde de kullanılır (Kaynak 2, Kaynak 7).
Kimyasal
özelliklerinden dolayı çok çeşitli hijyen ve kozmetik ürünlerinde de bulunur.
Ayrıca, boya, antifriz, suni duman ve e-sigara gibi endüstriyel ürünlerde
kullanılmaktadır (Kaynak 2, Kaynak 6).
Gıdalarda Kullanılan Propilen Glikol Sağlık Açısından
Sakıncalı mı?
Propilen
glikol, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından “genel olarak güvenli (GRAS)
kabul edilmektedir” (Kaynak 8).
ABD'de
doğrudan ve dolaylı bir gıda katkı maddesi olarak kullanılabilir. Avrupa'da,
yalnızca gıdada renklendirici, emülgatör, antioksidan ve enzimler için bir
çözücü olarak kullanılmasına izin verilir; nihai gıda ürününde 0,45 kilogramda
0,45 grama kadar (1 gram / kg) izin verilir (Kaynak 9).
Günde En Fazla Ne kadar Propilen Glikol Alınmalı?
Dünya Sağlık
Örgütü (WHO), vücut ağırlığına göre günde maksimum 25 mg/kg alınmasını
önermektedir (Kaynak 9). Yani her 1 kg için 25 mg üzerinde PG alınmamalıdır.
Örneğin 70 kg ağırlığında bir yetişkin 70 x 25=1750 mg başka bir deyişle 1,75
grama kadar propilen glikol kullanabilir ancak üstünü kullanmamalıdır.
Amerika'da
yalnızca gıdalardan alınan günlük propilen glikol miktarı 34 mg/kg olarak
ölçülmüştür (Kaynak 9). Bu rakam kıyaslamayı kolaylaştırmak için verilmiştir.
Aşağıda PG'nin doz aşımındaki sağlık etkileri tek tek anlatılmaktadır. Hazır
gıdalardan alacağınız PG miktarını küçümsemeyin. Yukarıdaki 2,3 ml pg, tamamen
doğal beslenenler içindir.
Aynı
kaynakta, örneğin 60kg ağırlığındaki bir yetişkin için PG'den zehirlenme
belirtileri, günde 213 gramdan fazla PG tüketen birisinde görülmüştür. Bu da
bir insanın günde alabileceği ortalama PG miktarının 100 katıdır. Yani PG
zehirlenmesi olması mümkün görünmemektedir.
Bir maddenin
zararlı olduğu yalnızca zehirleme etkisiyle anlaşılmaz, zararların uzun vadede
değerlendirilmesi gerekir. Zehirlenmeler kısa vadeli sonuçtur. Bu nedenle
önerilen maksimum miktarı aşmamalısınız. Literatürde zaten sadece bir tane PG
zehirlenmesi vakası bulunmuştur. Bir adam büyük miktarlarda tarçınlı viski
içmiştir (Kaynak 10) ve baygın bulunmuştur. Bu baygınlığın nedeni PG'den
ziyade alkol gibi yorumlanmıştır. Yani teknik olarak PG zehirlenmesi vakası
yoktur. Yine de PG dikkatli kullanılmalı ve uzun vadeli etkilerine dikkat
edilmelidir. Ayrıca aşağıda okuyacağınız gibi sadece gıdalardan değil, bazı
ilaç ve merhemlerden de PG kullanacaksanız. Bunların hepsini dikkate
almalısınız.
Özetle,
Genel olarak, alerjisi olan kişiler ve aşırı tüketim olan yukarıdaki vaka
dışında, gıdalarda propilen glikolun olumsuz veya toksik etkilerinin
bildirildiği başka bir vaka yoktur. Hazır gıda çok tüketiyorsanız dikkatli
olmanızda ve maksimum değeri aşmamanızda fayda vardır.
Propilen Gikol Ne Kadar Toksik (Zehirli)?
Bu konuda
internette pek çok çelişkili makale bulmanız mümkün. Bunların hepsini, bilimsel
çalışmaları kaynak göstererek tek tek açıklamaya çalışacağız.
Propilen
glikolün toksisitesi çok düşüktür. Kansere neden olduğu, genlere zarar verdiği veya
doğurganlık veya üreme ile etkileştiği tespit edilmemiştir. Ayrıca, bildirilen
bir ölüm yoktur (Kaynak 1, Kaynak 9).
Sıçanlarda,
orta ölümcül doz, kg başına 20 gramdır (20 g/kg). Burada kıyaslama yapmak için
şeker ve tuzun ölümcül dozlarından bahsetmek gerekirse, şeker için ölümcül doz
29,7 g/kg ve tuz için ölümcül doz 3 g/kg'dır (Kaynak 11, Kaynak 12, Kaynak
13).
Propilen
glikol içeren bir yiyecek yendikten sonra, bunun yaklaşık %45'i böbrekler
tarafından değişmeden atılır. Gerisi vücutta laktik asite ayrılır (Kaynak 1, Kaynak
14).
Toksik
miktarlarda tüketildiğinde, laktik asit birikmesi asidoz ve böbrek yetmezliğine
yol açabilir. Asitoz, vücut asitten yeterince hızlı kurtulamadığında ortaya
çıkar. Bu asit, kan içinde birikmeye başlar, bu da düzgün işleyişe engel olur (Kaynak
10).
Toksisitenin
ana işareti, merkezi sinir sistemi depresyonudur. Semptomlar yani belirtiler;
daha yavaş solunum hızı, azalmış kalp hızı ve bilinç kaybını içerir (Kaynak
14).
Zehirlenme
vakaları, maddeyi kandan çıkarmak veya propilen glikol içeren ilaç veya maddeyi
uzaklaştırmak için hemodiyaliz ile tedavi edilebilir (Kaynak 15).
Bununla
birlikte, toksisite çok nadirdir. Olguların çoğu, propilen glikol içeren çok
yüksek dozda ilaçların kullanılmasından kaynaklanmaktadır (Kaynak 16, Kaynak
17).
Böbrek veya Karaciğer Yetmezliği Olan İnsanlar
Açısından Sakıncaları Var mı?
Normal
karaciğer ve böbrek fonksiyonuna sahip erişkinlerde, propilen glikol vücutta
parçalanır ve kandan hızlı bir şekilde atılır.
Öte yandan,
böbrek hastalığı veya karaciğer hastalığı olan kişilerde, bu süreç bu kadar
verimli olmayabilir. Bu, kan dolaşımında propilen glikol ve laktik asit
birikmesine yol açarak toksisite semptomlarına neden olabilir (Kaynak 9,
Kaynak 15).
Ek olarak,
ilaçlarda kullanılan propilen glikol için maksimum doz sınırı olmadığından,
bazı durumlarda çok yüksek dozlar almak mümkün olabilir (Kaynak 9).
Böbrek
hasarı olan bir kadın, kısa nefes alıp verme ve boğaz şişesi için lorazepam ile
tedavi edildi. 72 saat içinde, önerilen maksimum propilen glikol seviyesinin 40
katını aldı, bu da asidoz ve diğer toksisite semptomlarıyla sonuçlandı (Kaynak
18).
Kritik
olarak hasta olan hastalar genellikle böbrek veya karaciğer fonksiyon
bozukluğuna sahiptir ve ayrıca uzun süreli veya yüksek dozlu ilaç tedavilerinde
artmış bir riske sahip olabilirler.
Örneğin, bir
çalışmada, lorazepam ile tedavi edilen kritik bakım hastalarının % 19'unun
propilen glikol toksisitesine sahip olduğu gözlenmiştir (Kaynak 19).
Böbrek ve
karaciğer hastalığı olan kişiler için, gerekirse propilen glikol içermeyen ilaç
alternatifleri kullanılabilir. Gıdada kullandıkları miktarların endişe kaynağı
olduğuna dair kanıt yoktur.
Bebekler ve Hamile Kadınlar Açısından Sakıncaları Var
mı?
Gebe
kadınlar, çocuklar ve dört yaşın altındaki bebeklerde, alkol dehidrogenaz
olarak bilinen bir enzim daha düşük seviyelerdedir. Bu enzim, propilen glikolün
parçalanması için gereklidir (Kaynak 1, Kaynak 9, Kaynak 20).
Bu nedenle,
bu gruplar ilaç yoluyla büyük miktarlarda PG'ye maruz kaldıklarında toksisite
geliştirme riski taşıyabilir.
Bebekler
özellikle risk altındadır. Propilen glikolü vücutlarından atmaları üç kat daha
fazla zaman alır ve merkezi sinir sistemi üzerindeki etkilere açık olabilirler
(Kaynak 9, Kaynak 20, Kaynak 21).
Propilen
glikol içeren yüksek dozda vitaminler enjekte edilen prematüre bebeklerin,
nöbet geçirmesiyle sonuçlanmış vaka raporları vardır (Kaynak 22, Kaynak 23).
Bununla
beraber, başka bir çalışmada 24 saat içinde 34 mg/kg propilen glikolü, küçük
bebeklerin tolere edebildikleri gösterilmiştir (Kaynak 24)
Bu gruptaki
tehlikeler hep ilaç kaynaklı olarak gösterilmiştir, gıdalardan alınan propilen
glikol ile ilgili bir zarara ilişkin literatürde herhangi bir vaka yoktur.
Kalp Krizi Riski Var mı?
Bazı web
siteleri propilen glikolün kalp krizine yol açtığını iddia etmektedir.
Propilen
glikol yüksek miktarlarda veya çok hızlı bir şekilde vücuda enjekte
edildiğinde, kan basıncında ve kalp ritim problemlerinde bir düşüş meydana
gelebileceği doğrudur (Kaynak 20).
Hayvan
çalışmaları çok yüksek dozlarda propilen glikolün kalp hızını hızla
düşürebildiğini, düşük tansiyona neden olabildiğini ve hatta kalbin durmasına
neden olabildiğini göstermiştir (Kaynak 25, Kaynak 26).
Bir raporda,
8 aylık bir çocuk, propilen glikol içeren gümüş sülfadiazin kremi ile tedavi
edildikten sonra kalp fonksiyonunu kaybetmiş ve ardından beyin hasarına
uğramıştır. Krem, vücudunun % 78'ini örten yanıkları tedavi etmek için
kullanılmış ve çocuk 9 mg/kg PG almıştır (Kaynak 27).
Başka bir
vakada, 15 aylık bir çocuğa propilen glikol içinde çözünmüş oral C vitamini
dozları verildi. Çocuk, yanıtsızlık ve düzensiz kalp ritimleri dahil olmak
üzere toksisite semptomları geliştirdi, ancak vitamin solüsyonu durdurulduktan
sonra iyileşti (Kaynak 28).
Her iki
durumda da, savunmasız bir yaş grubunda yüksek dozda ilaca bağlı toksisitenin
meydana geldiğini belirtmek önemlidir.
Normal bir
diyette yani alınan gıdalarda bulunan propilen glikol miktarı çocuklarda veya
yetişkinlerde herhangi bir kalp problemiyle ilişkili değildir.
Nörolojik Belirtilere Neden Oluyor mu?
Bir olgu,
epilepsili bir kadının, bilinmeyen bir kaynaktan propilen glikol zehirlenmesine
bağlı olarak tekrarlayan konvülsiyonlar ve stupor geliştirdiğini bildirmektedir
(Kaynak 29).
Enjekte
edilebilir ilaçlardan toksisite geliştiren (zehirlenen) bebeklerde nöbetler
gözlemlenmiştir (Kaynak 22).
Ayrıca, bir
nöroloji kliniğindeki 16 hastaya üç gün boyunca kg başına günde üç kez 887 mg
propilen glikol (887 mg/ kg) verildi. Bunlardan biri ciddi belirsiz nörolojik
semptomlar geliştirdi (Kaynak 30).
Bu
çalışmalarda çok yüksek miktarda propilen glikol kullanılmıştır.
Bilim
adamları 2-15 ml propilen glikolun bulantı, baş dönmesi ve garip hislere neden
olduğunu gözlemlediler. Bu semptomlar 6 saat içinde kayboldu (Kaynak 31).
Bu belirtiler
korkutucu olsa da, birçok farklı ilacın ve maddenin, zehirlenmeye neden olan
miktarlarda alındığında veya verildiğinde benzer belirtilere neden olabileceği
unutulmamalıdır.
Gıdalardaki
propilen glikol nedeniyle nörolojik değişiklikler bildirilmemiştir.
Normal bir beslenmede bulunan propilen glikol miktarı çocuklarda veya
yetişkinlerde herhangi bir nörolojik sorunla ilişkili değildir.
Propilen Glikol Kaynaklı Deri ve Alerjik Reaksiyonlar
Amerikan
Kontakt Dermatit Derneği (the American Contact Dermatitis Society), propilen
glikolü 2018 alerjeni olarak adlandırmıştır (Kaynak 32).
Aslında,
insanların % 0,8 ila % 3,5'inin propilen glikole karşı bir deri alerjisi olduğu
tahmin edilmektedir (Kaynak 32).
En yaygın
cilt reaksiyonu (dermatit), yüzde döküntü gelişmesi veya vücudun üzerinde
genelleştirilmiş dağınık bir modelin gelişmesidir (Kaynak 32).
Sistemik
dermatit, propilen glikol içeren yiyecekleri yedikten, ilaçları içtikten ve
intravenöz ilaçları aldıktan sonra rapor edilmiştir (Kaynak 33, Kaynak 34,
Kaynak 35).
Ağız yoluyla
propilen glikol verilen ve cilt hassasiyeti olan 38 kişi üzerinde yapılan bir
çalışmada, 15 katılımcının 3 ila 16 saat içinde bir döküntü geliştirdiği
saptanmıştır (Kaynak 31).
Ek olarak,
propilen glikol irritan kontakt dermatite neden olabilir. Hassas kişilerin
cildi propilen glikol içeren şampuan veya nemlendirici gibi ürünlerle temas
ettiğinde ciltlerinde döküntü gelişebilir (Kaynak 6). Zaten cilt
rahatsızlığı olan veya hassas bir cilde sahip olan kişiler, propilen glikole
karşı özel olarak alerjiye maruz kalma riski taşır (Kaynak 6).
Alerjik
dermatiti olan kişiler için, tüm propilen glikol kaynaklarından kaçınmak en
iyisidir. Kontakt dermatit için, propilen glikol içeren maddelerin deri ile
temasından kaçınmak gereklidir.
Propilen Glikolden Kaçınmak
PG'ye
alerjiniz varsa veya basitçe günlük PG tüketiminizi azaltmak istiyorsanız
alacağınız paketli ürünlerin üzerinde aşağıdaki ibarelerin olup olmadığına
bakınız:
- Propylene glycol (propilen
glikol)
- Propylene glycol mono and
diester (Propilen glikol mono ve diester)
- E1520 veya 1520
Alkolsüz
içecekler, soslar, hazır kek karışımları, Amerikan kek kaplama malzemesi
(frosting), patlamış mısır, gıda boyası, hızlı yiyecekler (fast food), ekmek ve
süt ürünlerinde propilen glikol bulunur (Kaynak 6, Kaynak 35).
Katkı
maddesi veya taşıyıcı olarak (örneğin aromalarda ) kullanılan propilen glikol
etiket üzerinde maalesef yer almaz (Kaynak 36). Ancak bilinmelidir ki,
propilen glikol içeren gıdalar genellikle junk food olarak adlandıran işlenmiş,
paketlenmiş atıştırmalıklardır. Paketli hazır gıdalardan mümkün olduğunca uzak
durarak vücudunuza giren propilen glikol miktarını azaltabilirsiniz. Kendi
yemeğinizi kendiniz yapın, pazarlardan taze meyve sebze alın. En sağlıklı
beslenme şekli budur.
Hastaneye
gittiğinizde, PG alerjiniz varsa bunu doktora muhakkak söyleyin. PG içeren
tahmininizden çok ilaç ve merhem bulunuyor. Doktorunuzun bunu bilmesi gerekiyor.
Özellikle çocuklarınızı PG içeren yiyecek ve ilaçlardan uzak tutmaya çalışın
yani yüksek oranda işlenmiş ürünlerden uzak tutun. Merhem bile olsa çocuğunuza
doktor onayı olmadan PG içeren merhem sürmeyin. Alternatif ilaçlar her zaman
vardır.
SON SÖZ
Propilen
glikol yalnızca çok yüksek dozlarda alındığında zararlıdır. Normal dozlarda
toksik bir madde değildir, zaten genel olarak güvenli kabul edilen katkı
maddesi olarak listelenmiştir. Yukarıda fazla tüketildiğinde PG'nin yol
açabileceği sağlık zararları kısaca özetlenmiştir.
İnsanların %0,8
-%3,5 'i PG'ye alerjiktir, bu kişilerin PG kullanmaktan kaçınması
gerekiyor. Çocuklar, PG'yi daha zor atıyor, çocuklarda özellikle işlenmiş
yiyeceklerin az tüketilmesi gerekiyor. Yukarıda günlük alınacak maksimum
dozları detaylı olarak anlatmaya çalıştık.
Marketten
paketli gıda alan herkesin okuması gereken bir yazıdır. Bir sorunuz olursa
aşağıda sorabilirsiniz.
Kaynakça
(sadece başlığı aratarak bulabileceğiniz bilimsel
makale linkleri kaldırıldı)
- Kaynak 1: A review of the comparative mammalian toxicity of ethylene glycol and propylene glycol.